20 Mart 2008 Perşembe

İKİZDERE HALKI HES'LERİ İSTEMİYOR!

Rize’nin İkizdere ve Hemşin ilçelerinde yapılmak istenen hidroelektrik santrallerine (HES) karşı yöre halkının Rize İdare mahkemesine yürütmeyi durdurma istemiyle açtığı davanın duruşmasına başlandı.
Duruşmaya destek vermek isteyen yöre halkı pankartlarıyla adliye önüne toplanıp basın açıklaması yaptı.
Rize'nin çeşitli yerlerinde yapımına başlanılan Hidroelektrik Santralleri'ni (HES) protesto eden vatandaşlar, hidroelektrik santralleri yerine nükleer enerji santralleri kurulmasını istemeleri dikkat çekti.

Rize'nin çeşitli vadilerinde yapılması planlanan HES'lere karşı çıkan çevreciler bugün Rize Adliye Sarayı önünde toplandı. Çevrecilerin, HES'lerin durdurulması için açtığı davaya destek vermek için Rize Adliye Sarayı önünde toplanan Rizeliler pankart açarak sessiz eylem yaptı. Çevreciler adına Rizeli Dernekler Başkanı Hasan Ekşi bir basın açıklaması yaptı.



Ekşi'nin açıklamasında, hidroelektrik santrallerinin yerine nükleer santraller yapılmasını istemesi şaşkınlığa neden oldu. Çevreye zarar vereceği gerekçesiyle hidroelektrik santrallerine karşı çıktıklarını belirten Hasan Ekşi, şöyle konuştu:


"İkizdereliler, Hemşinliler ve bölgenin bütün vadilerinde yaşayan insanlar olarak diyoruz ki; bu barajlar yapılırken çevreyi koruyalım. Mümkünse bu santral yapılmasın. Bugün atom enerjisinden faydalanılarak nükleer santral kurulabilir. Bugün termal ve termik santraller uygulanabilir. Bu vadilerin bu güzelliğinin, bu bitki örtüsünün bozulmaması gerekir. Nükleer santral bugün dünyanın her yerinde var. Gelişmiş ülkelerin tamamında var. Avrupa'da 50'ye yakın nükleer santral var. Amerika'da var. Bizde neden olmasın. Mademki teknik ve teknoloji gelişiyor, enerjide de darboğazdayız. O zaman santraller yapılsın. Ama derelerimiz bozulmasın. O yüzden diyoruz ki nükleer santraller yapılsın."


"Suyumuza, yeşilimize sahip çıkıyoruz. Kimse mücadelemize engel olamaz"

Daha önceden İstanbul'da yaşayan İkizdere’li Nurgül YILDIRIM ise “ben uzun zamandan beri İstanbul’da yaşıyorum. Rahatsızlığım nedeniyle doktorum temiz havası olan bir yerde olmam gerektiğini söyledi. Memleketimin havasını da özlemiştim geldim. Doğa harikası bu cennet vadimizi yok etmek isteyen ahtapotlar var. Buna karşı durmak zorundayız. Bu ülke bizim bu topraklar bizim bizim gidecek başka toprağımız yok. Bu vadi yok olursa bölge yok olur. Bizleri bir takım bilimsel dedikleri raporlarla kandırmaya çalışıyorlar. Ancak nafile bunların yalanlarına kanmayacağız mahkeme sürecini bekleyeceğiz, mücadeleden de vazgeçmeyeceğiz. Benim bu vadide arazilerim var benim toprağıma gelsinler otel yapsınlar turizm amaçlı işletmeler yapsınlar para dahi istemiyorum, ancak santral yapmasınlar topraklarımızı kirletmesinler,bölge halkı olarak kararlıyız bu kararlılığımızı görsünler bu kavga burada bitmeyecek” dedi.

Yeter Baş adlı vatandaş ise "ben İkizdere de doğdum burada öleceğim. Burada yaşıyorum bir yere de gitmeyeceğim. İnsanlarımızı kandırıyorlar çevreye zarar vermeyecekleri konusunda çeşitli entrikalar anlatıyorlar. Daha iş başlarken güzelim ormanlar yok olmaya başladı. Yöre halkımız yeterince çevre bilinci almadığı için bu yalancılara inanıyor. Bunlar gerçeği söylemiyorlar yapılan katliamlarla geleceğimiz yok ediliyor. Bazı aileler bugünü düşünüyor gelecekte çocuklarının buralarda nasıl yaşayacağını düşünmüyor. Bizler bu yola baş koyduk karalıyız santralleri ne pahasına olursa olsun yapımını engelleyeceğiz geleceğimizi yok etmeye kimsenin hakkı yoktur" diye konuştu.



İkizdere çevre platform sözcüsü Halil Demircan ise: “ Doğu Karadeniz’in en karakteristik alanlarını siz şirketlere peşkeş çekerseniz elbette ki bu halk buna tepki gösterecektir. Enerjiye karşı değiliz Dünya ülkelerinde olduğu gibi enerjinin bir denge içerisinde yapılması gerekir yani ülkenin bir enerji politikası olması gerekir. 2004’te ortaya çıkan sonuç özelleştirilme buda tamamen soygun, tamamen vurgun, tamamen talan. Halk olarak bizlerin görüşü alınmadı. Enerji bakanlığı Türkiye’de yolsuzluğun ve rüşvete bulaşan bakanlıklardan bir tanesi oldu. Kapalı kapılar ardına otel lobilerinde bu projeler meydana çıkıyor. Halkın onayını almadan bu projeleri yapıyorlar bu bizim kabul edeceğimiz bir şey değildir. Karadeniz’de bu vadileri yok ettiğiniz zaman bu halkın elinde bir şey kalmayacaktır. Biz bu alanları turizm alanı olarak görmek istiyoruz. Bunların ortaya koydukları projeler uluslar arası standartlara uygun değildir. Biyolojik çeşitliliği sürdürülebilmesi ve korunması için çeşitli kurallar vardır, bu kuralların hiç birine uymuş değiller. İkizdere halkına dayatmacı bir mantıkla hükmetmeye çalışıyorlar biz buna müsaade etmeyeceğiz, sonuna kadar mücadele edeceğiz.



Bu ülkenin dereleri ve toprakları peşkeş çekiliyor. Kültürümüz ve geleceğimiz yok edilmek isteniyor. Bilirkişi raporları gerçekleri yansıtmıyor, özel şirketler bölgemizi yok etmek için her türlü yalana ve oyuna başvuruyor bizler İkizdere vadinsin yok olmasına asla musade etmeyeceğiz” diye konuştu.

2 yorum:

EMRULLAH EKŞİ dedi ki...

nasrettin hoca birgun komşusunun oğluna kiz istemeye gonderilir ve hemen kiz sahibine derki ya adam senin kizini felancinin oğluna istiyoruz kizini şey yapacak . ve hocaya kizarlar ve kovarlar hoca uzgun oğlanin evine doner sorarlar neoldu hocam oda olayi anlatir ve kizi isteyenler derki hocam oyle denirmi busefer kizi istemeye başkalari gonderilir hocada kapunun arkasindan gizlice dinler kizi istiyenler konuya girer derki allahin emri pegaberin kabli ile kizinizi oğlumuza istiyoruz.. kiz sahibi derki ha şoyle demin gelen hoca nebiçim konuşuyordu .. hoca kapunun arkasindan kendi kendine konuşur derki vollahi billahi benim dediğim olacak.... evet ikizdereli arkadaşlar volahi billahi devlet babanin dediği olacak.... anlayan anladi

Adsız dedi ki...

hasan ekşi o işe el atmışsa devlet babanın dediği olmaz.çünkü arkasında fethullah baba var.fettulllah baba devletin içinde devlet değil devletin başında devlet oldu haberiniz yok galiba..sözde cemaat lideri ama başbakandan daha yetkili görüyor kendini.hasan olaya el atmışsa çözülür o mesele bir tarafı tayyip bir tarafı fethullah adamın.sağlam yerlere kapı açmış