23 Aralık 2006 Cumartesi

SANKO ARACINA SABOTAJ!


Perşembe günü gece 12 sularında Sanko Holding'in elemanlarını taşıyan pikap, İkizdere Öğretmenevi Önünde Park Halindeyken Kundaklandı.
Sanko'nun şantiyesine ve firmaya ait araca karşı yapılan bu saldırı ilçemiz insanın meziyeti ve düşüncesi olamaz..
Can Kaybının Olmadığı bu menfur Olayı Şiddetle Kınıyor, Yapanların Yüce Türk Adaleti Önünde Hesap Vermesini İstiyoruz.

17 Aralık 2006 Pazar

Rüzgarlı Köyünde Düşünülen Santraller Hakkındaki Gerçekler

Çamlı Derede, ( Rüzgarlı Köyu, İkizdere,Rize) küçük dereler için çok hassas,doğru olan Weır tekniği ile Şubat 2006 den beri ölçülmekte olan su debilerinden aşağıdaki sonuçlara varılmıştır:

Mart 2006 da yapılan ortalama su debi ölçümlerinde her iki santralden Rüzgarlı Hes 1 ve Rüzgarlı Hes 2 den üretilecek toplam enerjı miktarı megawatt olarak saniyede her an 0.7 megawattır..

Nisan ayında yapılan ölçümlerin ortalamasından hesapladığımız verilere göre Rüzgarlı Hes 1 ve Rüzgarlı Hes 2 den toplam elde üretilecek enerji miktarı megawatt olarak saniyede 1.7 megawattır.(Nisan ayı oldukça yağışlı geçti).

Şubat 2006 da üretilecek toplam enerji miktarı eksi sıfırdır.

Çamlı Derenın Şubat ayındaki debisi karların az da olsa erimesi nedeninden dolayı diğer 7 ayın debisınden fazladır, Bundan dolayı Ocak,Ağustos,Eylül,Ekim,Kasım ve Aralık aylarında aylarında iki santralden üretılecek enerji eksı sıfırdır.

Enerji saptamalarında Ortalama yıllık su debisının yüzde 25 i balıkların ve diğer canlı yaşamın devamı için dere yatağına bırakıldığı kabul edilmiştır.

Temmuz ayından önce Çamlı Derenın etrafındaki dağlardan karlar eridiğınden dolayı bu aydaki debinin Şubat ayına eşit veya az olduğunu kabul etmek doğru bir saptamadır. Dolayısıyle bu aydada enerji üretilemiyecektır.

1 megawatt=1000kilowatt; aylık toplam enerji = megawatt x 24saat x 30 gün

Geriye Mayıs ve Hazıran ayları kalmakta. Bu aylarda yapılacak debi ölçülerınden sonra Çamlı Derede üretilecek enerji miktarı ortaya çıkacaktır.

Mayis ayının ilk haftasında (mayıs 06,2006 da) yapılan ölçümlerde Rüzgarlı 1 ve Rüzgarlı 2 diye adlandırılan santrallerden elde edilecek toplam enerji mıktarı 2.7 megawattır. üretılecek enerji miktarı söylediklerının üçte birinden bile azdır.

Bu enerji miktarları şirketin verdiği suyun dikey düşme yükseklik rakamlarına göre hesaplanmıştır. Bu rakamların ne derece doğru olduğu soru işaretıdır . Suyun düşme yüksekliği üretilecek enerji miktarı ile doğru orantılıdır.

Enerji(megawatt)= 9.8 X Su mıktarı (metreküp:sanıye)X Yükseklik(metre)X Verımlilik

Aylık Toplam Enerj(kilowatt)= Enerji(megawatt)X24 saatX30günX1000

1 megawatt= 1000 kilowatt , verımlilik : santralın toplam verimlilik katsayısı. Bu oran 0.6 ile 0.9 arasında değişır.

Rüzgarlı Köyünde Weir tekniğini kullanarak şimdiye dek ölçülen su debilerinden elde edilen megawatt miktarı şunu göstermektedır: Amatör şirket kredi alabilmek için kendi su debi değerlerini dolayısıyle üreteceğı enerji mıktarını çok yüksek göstermiştir. Bu mahkemede net bir şekilde ortaya çıkacaktır.

Yukarıdaki enerji hesaplarında Çamlı deredeki canlı yaşamı devam ettırebilmek için gerek yerlı gerekse yabancı su bıyolog ve hidrologların önerdiklerı gerekli minimum

su miktarı çıkarılmıştır.(Bu hesaplardan şırketin verdiği ortalama yıllık akış debilerinin yüzde 25 i çıkarılmıştır.)

Balıkların yumurtlama ve büyüme dönemlerinde( yanı nisan,mayıs ve hazıran aylarında) Dünya ca tanınmış su bıyologlarına göre ; dere yatağına bırakılması gereken su miktarı ortalama yıllık su debisinin yüzde 40 ile yüzde 50 arasında değişmelidir.

Buna göre bir hesap yaparsak nisan ayında her iki santralden üretilecek toplam enerji her an sanıyede 0.84 megawatt, mayıs ayının ılk haftasında ise her an üretilecek enerji miktarı sanıyede 1.9 megawattır.

Bu kadar çok az bir enerji için 20 bine yakın ağaç (kestane,gürgen,sakız ve diger ağaç çeşitleri kesılecek,yaralanacak,kopacaktır. Üçyüz ellibin metreküp harfıyata neden olacak proje faydasından daha çok zarar getirecektir. Rüzgarlı Köyü ve Vadısı çok dık olduğundan dolayı çıkarılacak harfıyat nereye depolanacaktır.Köyde böyle bir depolanma yerı bulunmamaktadır.10 kilometrelik dere vadısınde(buRüzgarlı dere vadisının yüzde 95 dır) balık yaşamı projenın planlanış şekliyle ortadan kalkacaktır.

Bu projeye kanal tipi denılmesı aldatıcıdır. Çünkü eğimleri yüzde 70 cıvarında olan köyün her iki dik yamacından yolların geçeçeği küçük vadılerın ilave uzunlukları göz önüne alırsak toplam 5 kilometre uzunluğunda ve 7 metre genişlığınde yollar açılacaktır. Proje tanıtım dosyasına göre bu yolun 2 metresıne kanallar yerleştirilıp kapatılacak diğer 5 metrelik kısmı servis yolu olarak kullanılacaktır.

Rüzgarlı Köyu vadısını tahrıp ederek,deresındeki alabalığına ve diğer canlı yaşamına ortalama yıllık su debisinin yüzde üçünu (yanı sanıyede elli lıtre)bırakmak istiyen bir zihniyetin Türkiye Cumhuriyetinin kalkınmasıyla yakından uzaktan bir ilgisı yoktur.

Rüzgarlı1 ve Ruzgarlı 2 Hes ı kurmak istiyen zihniyet yapısı Yurdumuzda son iki depremde onbinlerce vatandaşımızın ölümüne neden olan sakat plansız bınaları yapan inşaat mütahıt , mimar ve mühendıs zıhnıyet yapısıyle aynıdır.

Çamlı dere her nekadarTürkiye Cumhuriyetine aitse de Köy halkının sağlıklı bir çevrede yaşaması için kullanılmalıdır.Türkiye Cumhuriyetini Rüzgarlı Köyünde Rüzgarlı da yaşayanlar ve Rüzgarlı nüfüsuna kayıtlı olanlar temsıl etmektedirler.

Rüzgarlı Köyü İkizdere Vadisının en güzel yerlerinden birisıdır. Bu vadiye verilecek tahribat İkizdereye verilen bir tahribat olacaktır. Neden bazı zıhnıyet yapısı görüşler bize balık ve şelaler lazım değil,kesılecek ağaç sayısı yalnız orman dairesını ilgilendırır gibi laflar etme hakkını kendilerinde görmektedirler. Hiroelektrik santrallerıne karşı değilız. Bunlar ekolijıye , çevreye fazla tahrıbat vermeden ve deredeki alabalık ve diğer canlı yaşamı tahrıp etmeden turistık değeri az olan yerlerde yapılmalıdırlar.

Atabey Enerjı şirketi kredi ve lısans alabılmek için Rüzgarlı Köyü deresındeki su debilerini çok yüksek göstermıştır. Zaten kendi proje tanıtım dosyalarında su debisı ölçülerının hangi metodla nezaman alındığı ve ortalama yıllık su debilerinin nasıl bulunduğu konusunda proje tanıtım dosyasında bir bilgi bulunmamaktadır.Yanı kendilerının Çamlı Derede aylara göre ölçtükleri su debileri lisans almış proje tanıtım dosyasında maallesef yoktur.Çamlı Deredeki debiler Korelasyon yöntemi ile yağış alanı Rüzgarlıdan 25 kat daha büyük olan dereköy havzasıyle kıyaslanarak elde edilmiştır.Dolayısıyle santral dosyasının 70 sayfası bu rakamlarla şışırılmıştır.

Deredeki alabalık ve diğer canlı yaşam hakkında hiç bir araştırma yapılmamıştır.

İçerısınde coğrafya,biyoloji, jeolojik kitap ve degilerinden alınan hazır bilgilerın bulunduğu bu proje dosyasına bazı kurumlar maallesef enerji üretılecek diye evet demişlerdır.Tıpkı sakat yapılan depremde onbinlerce kişinin ölümüne sebeb olan bınalara bazı kurumlar tarafından verilen iskanlar gibi.

Rüzgarlı köyü deresınde(çamlı dere) küçük dereler için çok hassas olan Weır yöntemiyle ölçülen su debilerınden şimdiye dek hesaplanan eneji miktarları Mart ayında her iki santralden elde edilecek enerji megawatt olarak saniyede her an 0.7 megawattır. Nisan ayında her iki santralden üretilecek enerji 1.9 megawattır. Mayısın ilk haftasındaki ölçümlerden enerji miktarı 2.7 megawattır.Su bıyologlarına göre balıkların yumurtlama ve büyüme dönemlerınde dere yatağına daha fazla su bırakılması gerektığınden yukarıda hesaplanan enerji miktarları daha da az olacaktır. Nisan ayı 0.84 megawatt ve Mayıs ayı 1.9 megawatt)

Senenın 9 ayında enerji üretemiyecek bir projeye kimin nasıl lısans verdiği ortaya çıkacaktır.Diğer üç ayındada üretılecek miktarlar apaçık ortadadır. SU YOK ENERJİ YOK DEMEKTİR. Rüzgarlıda kurulması istenen bu santralların toplam 9 ay çalışmıyacak. Kalan üç ayında yukarıda bahsedilen enerjı miktarlarını üretecektır.

Santrallernı teorik olarak toplam 10 megawat gücünde planlamak eğer gerekli miktarda su olmayınca bir anlam taşımaz.

Derede balık yoktur görüşlerinı de bir tarafa bırakmalıyız.İkizdere derelerınde balık eski zamanlara göre çok azdır. Nedenı santral dolayısıyla geçmiş yıllarda dere yatağına çok az su bırakılması balıkların yumurtlamak için İkizderenin değişik ırmaklarına çıkamaması İkinci nedeni kural tanımıyan kişılerın her çeşit yöntemi uygulayarak(serpme,dinamit,ada kesme gibi) balık avlamaları ve bunları cezalandırmayan daha doğrusu görevlerini yapmayan yöneticilerimiz.

Mayıs07 2007 Sabahattın Demircan
Jeofizik Y. Müh.

Anchorage,Alaska. U.S.A

4 Aralık 2006 Pazartesi

HES'E PANKARTLI TEPKİ!

İkizdere ilçesinde yapımı düşünülen Cevizlik Hidro Elektrik Santrallerine tepki gösteren yöre halkı dere üzerindeki köprüye pankart astı!

Konuyla ilgili İkizdere Doğa Derneği Başkanı Yılmaz Coşkun, "cennet gibi olan İkizdere Vadisi'nin bozulmasını istemediklerini" söyledi.

İkizdere Vadisinde kurulması düşünülen Hidro Elektrik Santralleri için vaat edilen can suyunun dereye bırakılmayacağını söyleyen vatandaşlar tepki göstermeye başladı.

İkizdere deresi üzerinde yapılması planlanan Cevizlik HES için daha önce çevre sağlığı için mecburi olan yüzde 20 can suyu bırakılacak yaptırımının unutulduğu belirtildi.

Dere suyunun kurutulacağı için tepkili olduklarını söyleyen Sivil Toplum Kuruluşlarından İkizdere Doğa Derneği Başkanı Yılmaz Coşkun “Burada bir doğa katliamı olacak ve biz göz yummayacağız. Deremizin kurutulmasını istemiyoruz. Daha önce yüzde 20 oranında can suyunu dereye bırakacağız diyenlerden bugün çok az miktarda suyun bırakacaklarını öğreniyoruz. Buna izin vermeyeceğiz. Bütün demokratik haklarımızı sonuna kadar arayacağız ve kullanacağız. Can suyu dere suyunun yüzde 20’si oranında olmalı. Ama yapıcı firmanın çok az bir su bırakacağını öğrendik. Ayrıca santralden aşağıdaki küçük derelerin sularını sanki kendileri bırakmış gibi gösteriyor. Şimşirli, Ayvalık, Cevizlik, Güneyce derelerinin sularını biz bıraktık diyemezler onlar santralden aşağıdaki kısımlardan akan küçük derelerdir. Böyle aldatmacalara karşı tepkimizi ilk olarak Şimşirli Köyüne Şimşirli Derneğinin “Derelerimizi kurutmayın, Huzurumuzu kaçırtmayın” pankartını açarak gösterdik. Bütün duyarlı vatandaşlar dere suyunu yaklaşık 20 km.lik bir yerde tamamen kurutan bu HES’lerin yapımına karşıdır. Demokratik tepkilerimizi göstermeye devam edeceğiz. Bu cennet vadinin bozulmasını istemiyoruz’ dedi.

23 Temmuz 2006 Pazar

TARKAN'DA HES İSTEMİYOR

Dünya Starı Hemşerimiz TARKAN TEVETOĞLU, 19.Rize Çay ve Turizm Festivali Kapsamında Rize Atatürk Stadyumunda Elli Bini Aşkın Gence Muhteşem Bir Konser Verdi.
Konser sırasında, babasının köyü olan İkizdere ilçesine bağlı Rüzgarlı köyünde hidroelektrik santrali yapılacağını öğrendiğini belirten Tarkan, ''Doğa katledilmediği, dereler kurutulmadığı müddetçe yapılabilir. Ama ben tasvip etmiyorum. Elektrik lazım, medenileşmemiz lazım. Ama doğayı katletmeden, ağaçları kesmeden'' dedi.

Tarkan, 10 yıl aradan sonra geldiği Rize'de Atatürk Stadı'nda düzenlenen konserde, Karadeniz yöresine özgü kıyafetlerle sahneye çıktı. ''Dudu'' adlı şarkıyla başladığı konserde eski ve yeni albümünde yer alan şarkıların yanı sıra İngilizce şarkılar seslendiren Tarkan, sevenlerini coşturdu.

Konser sırasında, babasının köyü olan Rize'nin İkizdere ilçesine bağlı Rüzgarlı köyünde hidroelektrik santrali yapılacağını öğrendiğini belirten Tarkan, ''Doğa katledilmediği, dereler kurutulmadığı müddetçe yapılabilir. Ama ben tasvip etmiyorum. Elektrik lazım, medenileşmemiz lazım. Ama doğayı katletmeden, ağaçları kesmeden'' dedi.



Konser sırasında kavga çıkması üzerine, herkesin barış ve sevgi içinde yaşaması gerektiğini ifade eden Tarkan, şunları söyledi: ''Kimin için kavga ediyorsunuz. Hayat fani, gelin buraya şarkı söyleyelim. Savaşmayalım, sevişelim. Hep savaşıyor dünya. Hep birbirimizi yiyoruz. Bilhassa biz Karadenizliler biraz hırçın oluyoruz. Biraz kendimizi dizginlememiz lazım.''

Rize'ye 10 yıl sonra geldiği için üzgün olduğunu belirten Tarkan, bundan sonra daha sık geleceğini, hemşehrilerine sürprizler yapacağını söyledi.

Tarkan, ''İyi akşamlar Rize'' diyerek sona erdirdiği konserine, hayranlarının tezahüratları üzerine yeniden sahneye çıkarak kısa bir süre daha devam etti.

Rize Valisi Enver Salihoğlu ve Belediye Başkanı Halil Bakırcı, konser sonunda Tarkan'a çeşitli hediyeler verdi.

Konseri çok sayıda Tarkan hayranı genç kız izledi.



Tarkan daha sonra Çayeli'nde bulunan Grand Çavuşoğlu Otele geçerek bugün 11:30 saatlerinde otelin bodrum katından arabasına bindirilerek İkizdere İlçemize geldi. İlçe merkezine uğramadan Rüzgarlı Köyüne çıkan Tarkan Tevetoğlu'nun geceyi köylüleriyle beraber geçireceği öğrenildi.

21 Temmuz 2006 Cuma

Hidroelektrik Santrallerine Tepki

Hidroelektrik Santrallerine Karşı İkizdere'de Tepki Mitingi Yapıldı.
Rize'nin İkizdere İlçesi'nde Rüzgarlı Köyü'nde özel sektör tarafından yapılması planlanan 2 hidroelektrik santralinin kurulmasını istemeyen Rüzgarlı köylüleri, yapılması planlanan santralleri protesto ettiler.

Türkiye'nin çeşitli illerinde yaşayan yaklaşık 500 Rüzgarlı köylüsü, araçlarla geldikleri İkizdere İlçe merkezinde köylerine hidroelektrik santrali istemediklerini ifade ettiler.Tepkilerini dile getirmek için bir basın açıklaması düzenleyen köylüler, tepkilerini dile getirdiler.Basın açıklamasında konuşan İkizdere CHP İlçe Başkanı Halil Demircan, "özel sektör para kazanacak" diye doğalarının tahrip edilmesini ve ormanlarının yok olmasını istemiyoruz” diye konuştu. Demircan, herkesin desteğini istediklerini belirterek, "Bütün köylülerimiz ve İkizdere Belediye Başkanı AKP li olmasına rağmen bize büyük destek sağlamıştır. Başbakan'ın söylediği bir sözü unutmayalım. Başbakan dereler üzerinde santral yapılacağı zaman köylülerin ve yöre halkının rızasının alınması gerektiğini söylemiştir. Bu sözün yerine getirilmesini istiyoruz" dedi.


Rüzgarlı Köyü Girişimcileri adına konuşan Makbule Köker ise, şunları söyledi: "Rüzgarlı köyümüz 950 metre rakımda doğal güzelliği, şelaleleri, zengin bitki örtüsüyle birçok derenin 'Torna' denen yerde birleştiği ve Rüzgarlı Vadisi'ni oluşturan güzel bir köydür. Vadi içinde kurulan köyümüz sınırları içinde yapılması planlanan ama köyümüzü tanınmayacak hale getirecek olan 'Elektrik Santrali Projesi'ne karşıyız. Santral istemiyoruz. Rüzgarlı Girişimcileri olarak İstanbul'dan, Ankara'dan, Adana ve İzmir'den yollara düşüp buraya köyümüze sahip çıkmaya geldik. Son dönemlerde sudan para kazanma bir salgın hastalık gibi parası az olanın da çok olanın da kapıldığı bir macera olarak başlamış ve tüm doğu Karadeniz bu hastalığın pençesinde kıvranmaya başlamıştır. Vadide 29 hektar ormanlık alan yok edilmiş olacaktır. Rakamsal olarak yaklaşık 20 bin kestane, kayın, ladin, gürgen, ıhlamur ve kızılağaç kesilecektir. 29 hektarlık çalışma alanı eğimi 70 olan vadi yamaçları tanınmayacak hale getirilecektir. Ender güzellikteki Rüzgarlı Vadisi'nin tamamında heyelanlara sebep olacaktır. Çalışma alanlarının hafriyatının ne olacağı belirsizdir. Tüm olumsuzluklara rağmen 2 hidroelektrik santralının üreteceği 2,7 MW elektrik enerjisi toplam kurulu gücün yaklaşık 10 binde 3'ü kadar olacaktır." Dedi.


Açıklama sonunda tulum eşliğinde horon oynayan köylüler, giydikleri "Deremize Dokunmayın" tişörtleriyle tepkilerini kıyafetleriyle de belirtmiş oldular.

17 Nisan 2006 Pazartesi

HİDROLİK ENERJİNİN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI

Baraj Nedir?

Barajlar, genellikle dağların arasına, nehir sularının yolunu keserek arkasında göl oluşturmak amacıyla inşa edilirler. Barajlar nehir sularını kontrol için yapılırlar. Barajlar toprak dolgu, kaya dolgu veya beton olabilirler.

Atatürk Barajı


Dağlardan gelen nehir suları aşağı doğru akıp gider, bir deniz veya göle ulaşırlar. Yada yer altına sızıp kaynakları ve kuyuları beslerler. Seyahatleri esnasında nehirler şehirlere, köylere, fabrikalara ve çiftliklere su sağlarlar. Ancak akarsuların taşıdığı su her yıl yada yılın her mevsimi aynı miktarda değildir. Bazı kurak geçen yıllarda bazı akarsular tamamen kuruyabilir yada bazı ıslak yıllarda akarsular yatağına sığmayarak taşabilir. Aynı şekilde yılın farklı mevsimlerinde farklı miktarda su gelebilir. Yazın suya en fazla ihtiyaç duyulan zamanda nehirlerde su miktarı çok azalabilir. ve kışın, suya fazla ihtiyaç duyulmayan mevsimde nehirler çok miktarda su taşıyabilir. O halde nehirlerin taşıdığı suyu tutmanın bir yolu olmalı.


Fakat bu su akıp giderken nasıl tutacaksınız? Barajlarla... Bu dev bariyerler nehir sularını tutarlar. Arkalarında oluşan gölde tuttukları suyu biriktirirler. İhtiyaç duyulmayan zamanda gelen fazla suyu tutar ve ihtiyaç duyulan zamanda onu insanın hizmetine sunarlar. İnsan bu suyla içme, kullanma ihtiyacını karşılayabilir veya bitkileri sulamak için kullanır. Bitkilerin büyümesi için kökleri ile topraktan su almaları gerekir yoksa solarlar. Bitkinin kök bölgesine ihtiyaç duyduğu suyu, ihtiyaç duyduğu zamanda, ihtiyaç duyduğu miktarda vermeye sulama denir. Barajlar aynı zamanda elektrik üretir ve bizleri taşkından korur. Barajların göllerinde biriken ve yükselerek potansiyel enerji kazanan suların bu enerjisi önce kinetik enerjiye sonra da elektrik enerjisine çevrilir.

İnsanlar nehirler üzerine pek çok sebepten baraj inşa ederler: arazilerini taşkından korumak için, sulama yapmak için, enerji üretmek için, nehir yataklarını değiştirmek için, yapay göller oluşturmak için ve su seviyesini yükseltip teknelerle ulaşım sağlamak için... Ne için inşa edildikleri önemli olmaksızın bütün barajlar büyük miktardaki suyu tutacak kadar sağlam olmalıdır.


Baraj yapıldıktan sonra binlerce hektar alan, bu alanda yaşayan bitki ve hayvanlar suların yükselmesinden etkilenirler. Göl alanında yaşayan insanlar başka yerlere taşınmak zorunda kalırlar.
Fakat bunun sonucunda insanlar balıkçılık, yüzme, su kayağı, tekne gezileri için bir göle sahip olurlar. Enerji üretirler, içme-kullanma ve sulama suyu sağlarlar. Taşkından korunurlar.

Yukarı


Barajlar Neden Önemlidir?

Barajlar önemlidir. Çünkü; insanlara içme, kullanma ve sanayi suyu sağlar, sulama suyu sağlar, balıkçılık ve rekreasyon olanakları sağlar, hidroelektrik enerji elde edilmesini sağlar, nehirlerde suyun kontrolünü sağlar. Barajlar aynı zamanda insanları taşkın tehlikelerinden korur.

Yağcılar Regülatörü

Yağcılar Regülatörü /İzmir
Barajlar nehirleri kontrol için kullanılır.

Pamuk tarlası sulaması
Barajlar sulama suyu temin ederler.

Yukarı


Barajlar nehirden gelen suları,

göl alanında depolarlar.

Yukarı


Hidrolik Güç

Yeniden kazanılan enerji kaynaklarından biri olan hidrolik enerji (Hidro su demektir.) en çok kullanılanıdır. En eski enerji kaynaklarından biridir. İlk olarak binlerce yıl önce insanlar akan sudan faydalanarak tahta bir tekeri çevirip tahıl öğütmüşlerdir.
Hidrolik enerji kaynağı sudur. Bu nedenle hidroelektrik santrallar bir su kaynağı üzerinde olmak zorundadır.

Elektriği uzun mesafelere ileten teknoloji bulunduktan sonra hidrolik enerji daha da çok kullanılır olmuştur.

Hidroelektrik santrallar akan suyun gücünü elektriğe dönüştürürler. Akan su içindeki enerji miktarını suyun akış veya düşüş hızı tayin eder. Büyük bir nehirde akan su büyük miktarda enerji taşımaktadır. Ya da su çok yüksek bir noktadan düşürüldüğünde de yine yüksek miktarda enerji elde edilir. Her iki yolla da kanal yada borular içine alınan su, türbinlere doğru akar, elektrik üretimi için pervane gibi kolları olan türbinlerin dönmesini sağlar. Türbinler jeneratörlere bağlıdır ve mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürürler.

Türkiye'de işletilmekte olan toplam 125 adet hidroelektrik santral vardır.

HİDROLİK ENERJİNİN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI:

Çoğu kişi hidrolik enerjiyi yakıtlardan elde edilen termik enerjiye nazaran daha ideal bir enerji olarak görmektedir. Termik enerjinin atık maddeleri vardır. Ama hidrolik enerji atık madde üretmez. Yani ne suyu ne de havayı kirletmez. Ancak doğal çevreyi etkilediği konusunda eleştiriler vardır. Örneğin: somon balıkları üremek için nehir yukarı yüzmek zorundadır. Ama barajlar onların yolunu kesmektedir.

Ancak baraj gölleri çevreyi olumlu olarak da etkilerler. Eskiden göl alanı çöl olan bölgelerde baraj sayesinde yağmur yağmaya başlamakta, bitki ve hayvan çeşitliliği artmaktadır.

Hidrolik güç yeniden kazanılabilir enerji kaynağıdır. Suyun hareketi bir çevrim içinde devamlıdır. Su göl ve denizlerden buharlaşır, bulutları oluşturur. Kar ve yağmur olarak yeryüzüne geri döner. Su tekrar nehirlere deniz ve göllere akar. Bu çevrim güneş sayesinde olur.

Hidrolik güçten enerji üretmek temiz, verimli ve etkili bir yoldur. Hidroelektrik santralların sisteminden geçen suların kalite ve miktarında değişiklik olmaz.

Türkiyedeki barajların yaklaşık dörtte biri elektrik enerjisi üretmektedir.

Türkiye'de hidroelektrik enerji üretimini arttıracak yapım aşamasında yeni pek çok proje vardır.

Yukarı


Türkiye'de Hidroelektrik Enerji

Yukarı


Türkiye'deki En Yüksek Barajlar

Yüksekliklerine göre sıralanmıştır.

1. Keban Barajı / ELAZIĞ

Fırat Nehri üzerinde,

Enerji amaçlı,

Yüksekliği 210m,

1975 yılında işletmeye açıldı.

2. Altınkaya Barajı / SAMSUN

Kızılırmak Nehri üzerinde,

Enerji amaçlı,

Yüksekliği 195m,

1988 yılında işletmeye açıldı.

3. Oymapınar Barajı / ANTALYA

Manavgat Nehri üzerinde,

Enerji amaçlı,

Yüksekliği 185m,

1984 yılında işletmeye açıldı.

4. Hasanuğurlu Barajı / SAMSUN

Yeşilırmak üzerinde,

Enerji amaçlı,

Yüksekliği 175m,

1981 yılında işletmeye açıldı.

5. Karakaya Barajı / DİYARBAKIR

Fırat Nehri üzerinde,

Enerji amaçlı,

Yüksekliği 173m,

1987 yılında işletmeye açıldı.

6. Atatürk Barajı / ŞANLIURFA

Atatürk Barajı Genel Görünümü Fırat Nehri üzerinde,

Enerji ve sulama amaçlı,

Yüksekliği 169m,

1992 yılında işletmeye açıldı.

7. Gökçekaya Barajı / ESKİŞEHİR

Sakarya Nehri üzerinde,

Enerji amaçlı,

Yüksekliği 158m,

1972 yılında işletmeye açıldı.

8. Menzelet Barajı / K.MARAŞ

Ceyhan Nehri üzerinde,

Sulama ve Enerji amaçlı,

Yüksekliği 151m,

1989 yılında işletmeye açıldı.

9. Adıgüzel Barajı / DENİZLİ

B.Menderes Nehri üzerinde,

Sulama, Enerji ve taşkın koruma amaçlı,

Yüksekliği 145m,

1992 yılında işletmeye açıldı.

10. Özlüce Barajı / BİNGÖL

Peri Nehri üzerinde,

Enerji amaçlı,

Yüksekliği 144m,

2000 yılında işletmeye açıldı.

20 Mart 2006 Pazartesi

İKİZDERELİLER KARAR VERMELİ

CHP İlçe Başkanı Halil DEMİRCAN İkizderede yapılacak barajlar için “alınacak kararda halk gerçek anlamda bilincini ortaya koyarsa doğruluk payı olur. Aklını bilincini şirketlerin kendilerine sunacağı geçici çıkarlarla karartanlar, İkizdere için karar veremez” dedi

CHP İlçe Başkanı Halil DEMİRCANgörüşlerini şöyle ifade etti..

“Hidroelektrik Santrallerin bu dönem yoğun şekilde gündeme gelmesinin nedeni, Sayın Başbakanın Karadenizdeki sular (dereler) boşa akıyor sözünden hareketle bunların enerji amaçlı olarak kazandırılmasıydı.

Bu gerçeğin bir parçasıdır. İkizdere söz konusu olunca bir başka gerçeği İkizdere’de yaşayan insanlar olarak ifade etmemiz gerekir. Elbette ülkemin enerji açığının giderilmesi için varolan bütün enerji amaçlı yer altı ve yer üstü kaynaklarının değerlendirilmesi gerekir. Bunlar nedir? Kömürdür, sudur, petroldür, doğalgazdır, rüzgar enerjisidir. Jeotermaldir, güneştir ve de nükleerdir.
BR> Oysa baktığımızda Türkiye’nin bir enerji politikasının olmadığını görüyoruz. Enerji politikasının olabilmesi için mevcut enerji çeşitliliğini belli oranlarda, dengeyle yürürlüğe sokması gerekirdi.

Örneklersek kömür %40, hidroelektrik %30, nükleer %15, diğerleri rüzgar, güneş, jeotermal, petrol, doğal gaz %15 gibi. Baktığımız zaman kömür Türkiye’nin en temel yer altı rezervi olduğu halde, enerji amaçlı kullanımı %30lardan %10lara kadar düşmüştür ve bunun da içinde ithal kömür oranı vardır.
Ondan fazla termik santralden çoğu ya devre dışı ya da düşük kapasiteyle çalışıyor.
Bu termik santrallerden bir tanesinin bile ürettiği enerji, İkizdere’nin suları (dereleri) Hidroelektrik amaçlı kullanılsa, bu termik santralin ürettiği enerjisinin yarı oranına yaklaşmaz.


Yapılan nedir? Avrupa’nın en pahalı doğalgazını alıp çevrim santrallerinde elektrik enerjisine çevirip satmak. Aradaki firmaları zengin yapmak.
BR> Enerji Bakanı sayın Hilmi GÜLER bir demecinde, Türkiye 2020 yılına kadar tüm enerji kaynaklarını seferber etse dahi ülkenin enerji açığı devam edecek. Dolayısıyla Nükleer enerjiye Türkiye’nin mutlaka geçmesi gerekir, dedi.

Bundan hareketle soruyoruz; Temel çözümlere yönelmeden, ülkenin enerji açığının giderilmesi adına Türkiye’nin en güzel vadilerinden biri olan İkizdere’yi yaklaşık 11 santral projesiyle yok etmeyi, katletmeyi düşünmek hangi aklın, vicdanın ürünüdür. Bu santraller uygulama alanı bulursa, muhteşem bir doğal doğal güzelliğe sahip İkizdere’nin, vadilerinden akan dereleryok olma sürecine girecek. Büyük orman kesimleri, yıkımları olacak. Yüzbinlerce metre küp kaya, taş, toprak mevcut dere yataklarını mahvedecek. Dolayısıyla İkizdere Türkiye’ye ve dünyaya sunduğu bu muhteşem çevre ve doğa güzelliğini kaybedecek. Hiç de önemli olmayan enerji üretimi ile şirketlere rant sağlayacak. Kendi geleceğini yok edecek. Üç-beş bekçinin çalışacağı santraller ilerde bir turizm alanı olacak İkizdere’nin bu olanağının yok olmasını sağlayacaktır.

Yüzyıllardan beri bu insanlar İkizdere’nin kahrını çekti. Yazın nüfusu on kat daha artan İkizdere, ilerdeki yıllarda yerli ve yabancı turistlerin en uğrak yerlerinden biri olacak. İlçemiz Rafting ve Kano sporları içinde elverişli. Türkiye Rafting Şampiyonası bunun için İkizdere’de yapılacak. Triking sporları için çok ideal alanlar sunuyor.

İkizdere, İkizdere’lilerindir. Alınacak karada halk gerçek anlamda bilincini ortaya koyarsa doğruluk payı olur. Aklını bilincini şirketlerin kendilerine sunacağı geçici çıkarlarla karartanlar, İkizdere için karar veremez.”

Karar kendi geleceğini sahiplenen, şirketlerin rant amaçlı projelerinden bir şeylere kanma beklentisi olmayan gerçek İkizderelilerindir.

16 Mart 2006 Perşembe

CEVİZLİK BARAJINA EVET

İkizdere'de SANKO Holding Tarafından Yapılacak Olan Dört Hidro Elektrik Santralinden Biri olan Cevizlik Santrali için ÇED Toplantısı Düzenlendi. Rize Milletvekili İlyas ÇAKIR, Rize Valisi, Rize - İkizdere - Güneyce Belediye Başkanları SANKO Yönetim Kurulu Başkanı ve çok sayıda vatandaşın katıldığı toplantıda baraj hakkında olumlu düşünceler sunuldu.

İkizdere Hasan EKŞİ-Nuran EKŞİ Küttür Merkezinde düzenlenen "ÇED Süresince Halkla Katılın Toplantısına başta Rize Valisi Enver SALİHOĞLU, Rize Milletvekili İlyas ÇAKIR, Rize Belediye Başkanı Halil BAKIRCI, Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir KONUKOĞLU, uzmanlar, sivil toplum örgütleri temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Toplantıda Sanko Holding'den ÇED Uzmanı Prof.Dr.Coşkun YURTERİ,"ÇEVRE ETKİLEŞİMİ" konulu bir sunum yaptı "Biz su gücümüzün %35'ini kullanıyoruz, ABD %70'ini Avrupa ülkeleri %75 ini kullanıyor. Sularımız boşa akarlken enerji sıkıntısı yaşıyoruz. Hidro Elektrik santraller çevre dostudur. bizim cevizlik projemizde su barajı oluşturulmadan dereden alınarak 8 bin 700 metre uzunluğundaki tünelden geçilerek yeraltında inşaa edilecek olan reaktöre taşınacaktır. İnşaat boyunca bölgeden 500 kişi istihdam edilecek, tünel işlemi sırasında çıkartılacak malzemelerkesinlikle çevrede depolanmayacak, inşaatta kullanılıp çevre belediyelerin hizmetine verilecektir." şeklinde konuştu.
Yönetim KUrulu Başkanı Abdulkerim Konukoğlu, bir Türk Evladı olarak daima insana yatırım yaptıklarını, yöre insanının oluru olmadığı hiçbir işe adım atmadıklarını belirtti.

Barajların ilçemizin doğal yapısına zarar vereceğini ileri süren CHP İlçe Başkanı Halil DEMİRCAN, Cevizlik Barajının diğer barajların da yapılmasına öncü olacağı için kırılma noktasında olduğunu belirtip Günümüz teknolojisinde HES'lerin sağlayacağı katkının ülke ekonomisine yetersiz kalacağını belirtti. İktidar yandaşlarına peşkeş çekilen bu projelerin İkizdere insanının geleceğine dair bir katkısı olmadığına da değindi.


KTÜ Rize Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Hızır Önsoy, tepkilerin haksız ve yersiz olduğunu vurgulayarak, "Artık su uyur Türk bakmayacak. Sularımız boşa akmasın. Bu yatırımları teşvik edelim" dedi


Tepkiler karşısında konuşan Milletvekilimiz İlyas ÇAKIR "Ben bu derenin kalkınması için çalışıyorum. Bu projeler yıllardır bekliyordu. Hepsini hayata geçirmeye çalışıyorum. Üç sene içinde İkizdereye yepyeni binalar kazandırdık. Lise binası, Sağlık Merkezi ve Lojmanı, Öğretmenevi, bu Kültür Merkezi ve yapımı devam eden İlkokul Binası. Bütün bunlardan dolayı bir teşekkür bile etmediniz." diye ilçe halkına serzenişte bulundu.


Güneyce Belediye Başkanı Kemal KÖSE, ilçemizin devamlı göç verdiğini, Güneycedeki Çay Fabrikası sayesinde 200 kişiye iş sağlanılıp belli nüfüsün korunduğunu belirterek, yeni iş sahaları açılmasının ilçe nufusunu korumasına etkin olacağını söyledi.


Bilgilendirme toplantısına halkın katılımı yüksekti. Muhtarlar Derneği adına söz alan Emrullah EKŞİ "İşte fırsat, ikizdere nasıl kalkınır diyorduk. Ayağımıza geldiler. Bu barajların hepsi yapılmalı" dedi

15 Mart 2006 Çarşamba

İKİZDERE'DE ENERJİ DEVRİMİ

İkizdere İlçemizde Yapılacak Olan Hidroelektrik Santralleriyle İlgili Çevrecilerin Tepkilerini Değerlendiren Karadeniz Teknik Üniversitesi Rize Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Hızır Önsoy, Tepkilerin Yersiz Olduğunu Belirterek, 4628 Sayılı Yasayla Türkiye'nin Enerji Devrimi Yaşadığını İfade Etti.

Rize'nin İkizdere İlçesi'nde yapılacak olan hidroelektrik santralleriyle ilgili çevrecilerin tepkilerini değerlendiren Karadeniz Teknik Üniversitesi Rize Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof. Dr. Hızır Önsoy, tepkilerin yersiz olduğunu belirterek, 4628 sayılı yasayla Türkiye'nin enerji devrimi yaşadığını söyledi
Türkiye'nin yıllık sahip olduğu 186 milyar metreküp su gücünün sadece yüzde 35'inin kullanıldığını, Doğu Karadeniz Bölgesi'nin sahip olduğu 13 milyar metreküp su gücünün ise sadece yüzde 2'sinin kullanıldığını hatırlatan Prof. Dr. Hızır Önsoy, 4628 sayılı yasayla Rize, Trabzon ve Artvin'de 150'ye yakın santralin yapılacağını belirtti. Prof. Dr. Önsoy, 2001 yılında çıkan ve özel işletmelere su kaynaklarını kullanarak enerji üretim santrali yapma hakkı tanıyan 4628 sayılı yasanın ülke için bir enerji devrimi olduğunu söyleyerek, "Ülkemizde yıllık 186 milyar metreküp su gücü var. Bunun sadece yüzde 35'ini kullanıyoruz. Doğu Karadeniz Bölgesi'nde ise yıllık 13 milyar metreküp su gücü var. Bunun yüzde 2'si değerlendiriliyor. Hidroelektrik santralleri çevre dostu santrallerdir. Dumansız, atıksızdır. Çevreye zararı yoktur. Kullanılan su yeniden derelere bırakılır. Suyun alındığı nokta ile baraj arasındaki su seviyesinde düşme olur. Ama kapaklar açılarak bu telafi edilebilir. Hidroelektrik santrallerinde elektriğin 1 kilovatsaati 1 sente yani 13 kuruşa üretilmektedir. Bugün evlerimizde 1 kilovatsaat elektriği 160 kuruşa tüketmekteyiz" dedi.


"İkizdere ilçemizde faaliyette olan bir santral bulunmaktadır. Bu santral bu yıl 18 mgw enerji üretmiştir" diyen Prof. Dr. Önsoy, "Bunun maliyetsel karşılığı 18 trilyondur. Maalesef bugüne kadar sularımız boşa aktı. Ermenistan ve Bulgaristan gibi ülkelerden enerji satın almak zorunda kaldık. 4628 sayılı yasayla ülkemizde 650 yeni santral yapılacak. Bu santrallerden 150 tanesi Rize, Trabzon ve Artvin'de yapılacak. İlimizde 90 mws'lik dört santral ihalesi yapıldı. Bu santrallerin tümünün yapılıp devreye girmesiyle su potansiyelimizden kullandığımız yüzde 35'lik bölüm yüzde 85'e çıkacak. Buda enerji devrimi demektir" şeklinde konuştu.

MUHTARLAR DERNEĞİNDEN HES YAPIMINA DESTEK

MUHTARLAR DERNEĞİ ALDIĞI KARAR GEREĞİNCE İKİZDERE’DE YAPILMASI PLANLANAN HES.LERE KARŞI SÜRDÜRÜLEN OLUMSUZ KAMPANYALARA KARŞI OLDUKLARINI VE SANTRALLARIN YAPILMASINDAN YANA OLDUKLARINI AÇIKLADILAR.

İKİZDERE-Rize’nin İkizdere ilçesinde yapılması uzun yıllar önce planlanan fakat bir türlü gerçekleşmeyen HES.ler için son aşamaya gelindi.

İkizdere deresi üzerinde 2006 yılında ilk etapta yapılacak olan ve yapım ihalesi tamamlanan yaklaşık 80 MW.gücündeki CEVİZLİK HES için çalışmalara HAZİRAN ayında başlanacak.

Çevreyi bozacağı düşüncesiyle yer yer bazı kimseler tarafından karşı çıkılan Hidro Elektrik Santral yapımına İkizdere Muhtarlar Derneğinden destek geldi.

İkizdere Muhtarlar Derneği Başkan Rahmi EKŞİ başkanlığında 24.02.2006 tarihinde yaptığı toplantıda aldığı karara göre santral yapımlarını destekliyoruz kararı çıktı.Muhtarlar Derneği Başkanı Rahmi EKŞİ konu ile ilgili şunları söyledi ’Dernek olarak ilçemizde yapılması planlanan Santralıların yapımından ve bu kaosun çözümünden yanayız. İkizdere dahilinde HES kurulacağı ve bunların kurulmasında hiç ilgisi olmayan kişiler tarafından olumsuzluk yaratılmakta ve işin yapılmaması yönünde savurganlık yaptıkları duyulmaktadır.Bu durum teknik bilgiye dayalı olup faydalımı,zararlımı olduğu elbetteki Devlet tarafından yapılan bir etüt sonunda karar verilmiştir.Bu durum dışında köy halkının veya İkizdere insanının bu projelerden ne sağlayabileceğini Köy halkı ve bu halkı da temsil eden Muhtarlar vasıtasıyla bir karar alına bilinir.Bu soruna Muhtarlar Derneği olarak çözümden yanayız.Ancak bu işi yüklenen sektör bizimle görüşmesi gerekirken ,hiç ilgisi olmayan kişilerin ahkam kestiği duyulmaktadır.Muhtarlar Derneği olarak işin çözümünden yana olduğumuza yönetim olarak karar aldık’ dedi.

İkizdere Muhtarlar Derneği olarak bir karar altına alınan bildiride Başkan Rahmi EKŞİ,Sekreter Emrullah EKŞİ,Muhasip Salih BEKİROĞLU,Üye olarak Cihan BAŞ ve Kudret TAVUKÇU imza attı.

21 Şubat 2006 Salı

İKİZDERE'YE DEV YATIRIM

Sanko Holding, Rize'nin İkizdere İlçesi'nde 1 Milyar Dolarlık Dört Enerji Santrali Yapmaya Hazırlanıyor.

Santrallerin yapılacağı bölgelerde incelemelerde bulunan Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkerim Konukoğlu, projelerin en kısa sürede hayata geçirilmesi için çalıştıklarını söyledi.

Türkiye'nin önde gelen işletmelerinden Sanko Holding, İkizdere'de üç hidroelektrik ve bir baraj yapmak için Enerji Piyasası Üst Kurulu'nun açtığı su kullanım ihalelerini kazandı. Holding, İkizdere İlçesi sınırları içerisinde bulunan Tosköy'de 720 megavat gücünde bir santral ile Cimil Vadisi'nde 144 megavat gücünde iki hidroelektrik santrali ve Anzer Vadisi'nde 34 megavat gücünde bir hidroelektrik santrali yapmaya hazırlanıyor. Dört santralin maliyetinin 1 milyar doların üzerinde olduğu açıklandı.

İlçede incelemelerde bulunmak üzere Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkerim Konukoğlu ve Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asın Güzelbey, Rize Milletvekili İlyas Çakır ve Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı'nın davetlisi olarak Rize'ye geldi. Santrallerin yapılacağı bölgelerde incelemelerde bulunan Konukoğlu, projelerin en kısa sürede hayata geçirilmesi için çalıştıklarını söyledi.

21 Ocak 2006 Cumartesi

SANTRALLER YAPILIRKEN CANLI YAŞAM YOK OLMASIN

ikizdere Rüzgarlı Köyünde Yapılması Gündeme Gelen Hidroelektrik Santralleri Konusunda Bir Açıklama Yapan KTÜ Rize Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Görevlisi Balık Ve Ekolojisi Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Davut TURAN Santrallere Karşı Olmadıklarını Fakat "Bir Santralin Yapılmasına Veya Enerjiye Karşı Değilim. Ancak Bu Santraller Yapılırken Canlı Hayata Da Zarar Vermemek Lazım. En Azından Asgari Düzeyde Hayat Devam Etmelidir." Dedi.

Rize'nin İkizdere ilçesi Rüzgarlı köyündeki Rüzgarlı vadisinde yer alan Çamlı deresi üzerine kurulması planlanan 10.13 megawatt gücündeki Rüzgarlı 1 ve Rüzgarlı 2 Nehir tipi Hidroelektrik Santrali (HES) inşaatlarına karşı köylülerin başlattığı direniş gözleri Hidroelektrik santrallerini çevirdi. Santralin Köyün eko sitemini ve doğal dengesini bozup deredeki canlı yaşamı öldüreceğini savunan köylüler bu konuda mücadelelerini sürdürüyor.

Rize'nin İkizdere ilçesi Rüzgarlı köyünde yapılması planlanan Hidroelektrik santrallerine karşı mücadele veren köylülerin başlattığı direnişin ardından yeniden gündeme gelen Hidroelektrik santralleri konusunda bir açıklama yapan Karadeniz Teknik Üniversitesi Rize Su ürünleri Fakültesi öğretim görevlisi Balık ve Ekolojisi uzmanı Yrd. Doç. Dr. Davut TURAN Santrallere karşı olmadıklarını fakat "Bir santralin yapılmasına veya enerjiye karşı değilim. Ancak bu santraller yapılırken canlı hayata da zarar vermemek lazım. En azından asgari düzeyde hayat devam etmelidir. Burada asgari su debisini belirlemek lazım. Bunun üzerinden ancak bırakılacak su miktarına göre karar verilebilir.Bu projede geçen su miktarı ne olursa olsun ben belli bir değer saptamadan bu yeterlidir veya azdır diyemem. Burada köylülere düşen büyük bir görev var. Bir şekilde bu yapılmış olsa mutlaka kontrol edilmesi lazım. 10 veya 20 yıl gibi bir süre fauna ve flora izlenmelidir. Biz burada deredeki canlı yaşamın nasıl etkileneceği ve ne şartlarda yaşaması gerektiğini konusunda bir bilimsel çalışma yapacağız." dedi.

Öte yandan İkizdere ilçesi Rüzgarlı Köyünde yapılması planlanan Rüzgarlı 1 ve Rüzgarlı 2 Nehir Tip Hidroelektrik Santralinin çevreye vereceği zararlar konusunda Rüzgarlı köyü derneği ile birlikte bir araştırma yaptıran ve merkezi İstanbul'da bulunan Rüzgarlı Köyü Kalkındırma ve Güzelleştirme derneği yaptığı araştırma sonucunda ilginç tespitlere ulaştı. Yapılacak olan 10.13 Megawatt gücündeki Rüzgarlı 1 santralinde 1500 metre 80 cm çağında iletim kanalı yer alacak. Rüzgarlı 2 santralinde ise 1600 metre iletim kanalı yer alacak. Köyde yeni 5 km 'lik bir yol ağı yapılacak. 10 km boyunca dere yatağında çalışma yapılacak. Regülatör sahalarında tüneller yapılacak. 2460 çeşit flora bitkinin yer aldığı Rüzgarlı vadisinde Kızlağaç,Ladin,Kestane,Gürgen ve Çam ağacı olmak üzere 20.677 ağaç kesilecek. Deredeki canlı yaşam tamamen yok olacak. Rüzgarlı Köyü Kalkındırma ve Güzelleştirme derneği santralin köye yapılması halinde sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşayamayacaklarını belirtti.