11 Nisan 2008 Cuma

DERELERİMİZ ÖZGÜR AKSIN!

VADİMİZ KURUTULMASIN !!!!!!!!
DERELERİMİZ ÖZGÜR AKSIN!!!!!!!!

İkizdere vadisi üzerinde yapımına başlanan Cevizlik HES ve Yokuşlu HES ile birlikte, DSİ ve Elektrik Etüd İdaresince planlanan, Demirkapı-Dereköy, Rüzgarlı, Tozköy, Tozköy II HES’ler ve tüzel kişiler tarafından geliştirilen Cimildere üzerinde Selin I REG ve HES, Selin II REG ve HES, Arı REG ve HES, Yayladere üzerinde Şimşirli REG ve HES, İkizdere üzerinde Saray HES, Başbuğ HES, Çamlıkdere üzerinde Deligör REG ve HES, Gelintaşı HES, Çaterli ve Uyranderesi üzerinde Ceyhun HES, Çokcordere üzerinde Sarmakol HES projeleri bulunmaktadır. Havza planlanması yapılmadan yapılacak bu santraller vadimizi baştan aşağı dolduracaktır. Cevizlik ve Yokuşlu HES için hazırlanan ÇED raporuna göre dere yatağına 150 lt/sn (mahkeme kararı ile 500 lt/sn çıkartıldı) su bırakılacaktır. Derenin alüvyon yapısı nedeniyle bu su yatakta kaybolacak, dereye akan kanalizasyonla birlikte çay üretimi için kullanılan gübre atıklarının yağmur sularıyla yataklara akması sonucu oluşacak yosunlaşma ve bataklık, sivrisinek başta olmak üzere her türlü pislik ve koku, bulaşıcı hastalıklara neden olurken bölge insanının sağlığı ciddi anlamda tehdit altında kalacaktır.

Vadimizde toprak tabakası yaklaşık 20-30 cm’dir. Tünellerin açılması için yapılacak binlerce patlatma ve tünel güzergahına ulaşmak için açılacak yollar yüzünden heyelanlar olacak ve erezyon kaçınılmaz hale gelecektir. Tünel ve yollardan çıkacak hafriyat (cevizlik HES için 600.000.m3) dar vadide büyük bir alana yayılacak, çevreyi ve canlıları tehdit edecektir. Derelerimizde yaşayan alabalık türleri zarar görecek, dünyada eşine az rastlanan çiçek ve canlı türleri de yok olacaktır. Yeşilin her tonunun doğaya nakış gibi işlendiği binlerce tür bitki ve canlıların bulunduğu, yüzyıllardır akan dereleri ile bir dünya cenneti olan İkizdere vadisinde küresel ısınma tartışmalarının yaşandığı bu günlerde yapılacak baraj ve regilatör çalışmaları gibi olumsuzluklar yöreye telafisi imkansız darbeler vuracaktır.

Türkiye Elektrik Üretim A.Ş. verilerine göre Türkiye elektrik üretimi toplam 191.237.GWh’dır. vadimiz üzerinde planlanan HES’lerin yıllık ortalama üretimi ise toplam 1.344. GWh’dır. Yani Türkiye toplam üretiminin ancak binde 7.02’si vadimizde üretilecektir. Bu kadarlık bir enerji için dünyanın en önemli 200 vadisinden birisi olan İkizdere vadisi feda edilir mi ? Elektrik enerjisi üretmenin alternatifleri vardır fakat ikinci bir İkizdere Vadisi yoktur.

Dere yatağına bırakılacak can suyunun (cevizlik ve Yokuşlu HES için olması gereken asgari 4.000.-5.600.lt/sn) çok az oluşu (Cevizlik ve Yokuşlu HES için 150 lt/sn mahkeme kararıyla 500 lt/sn) kırmızı pullu alabalığın ve binlerce bitki türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalışı “Bern Sözleşmesi” başta olmak üzere devletimizin altına imza koyduğu biyolojik çeşitliliğin korunmasına dair sözleşmelere uymama riskini de beraberinde getirecektir. Bu tür santral projeleri istihdam yaratmadığı için vadi çevresindeki köylerde yaşayan insanlara en ufak bir katkısı da olmayacaktır. Bilakis sağlığa, çevreye, canlılara zararlı ve yörenin turizmini baltalayarak insanların gelecek yıllardaki gelirlerini de elinden alacaktır. İnsanlar dağ başına doğa ile baş başa kalmaya giderken her tarafı yıkılmış, deresi akmayan, her tarafı elektrik iletim hatlarıyla doldurulmuş bir yeri tercih etmeyecektir. Çevremizi ve yeşilimizi korumak Anayasamızın 56. maddesince koruma altına alınmıştır. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir. (Madde 56) Karadeniz ve özellikle Rize büyük bir yaz ve kış turizm potansiyeline sahipken, bölge halkı gelen turistlere boş dere yataklarını, yeşilini yitirmiş dağlarını mı gösterecek ?

Santrallerde üretilecek elektriği taşımak için yapılacak yüksek gerilim hatları dar olan vaadimizde canlı yaşamı olumsuz etkileyecektir. Konu ile ilgili Nükleer Tıp ve Nükleer Onkoloji uzmanı Prof. Dr. Cumali Aktolun, yüksek gerilim hatlarının yakın çevresine radyasyon yaydığını, bunun da kanser dahil bazı hastalıklara neden olduğunu belirtmiştir. Aktolun; yüksek voltaj tellerine olan kritik mesafe 600 metredir. Oturdukları ev, yüksek voltaj taşıyan havada asılı tellere 600 metre veya daha yakın olan çocuklarda lösemi ortaya çıkma olasılığı yüzde 70 daha fazla olduğunu belirtmiştir. Eğer bu 16 santral vadimizde yapılırsa gelecekte vadimizin adı kanser vadisi olarak da anılabilecektir.



Vadide üretilecek elektrik enerjisinin Türkiye toplam elektrik üretimine oranı her yıl binde iki ile binde üç oranında azalacaktır., fakat bölgenin turizm değeri ise on yılda 100 kat artacaktır. Biz vadimizin ve yöremizin turizm yatırımlarıyla kalkınacağına inanmaktayız. Turizm gelirlerinin ülke ekonomisine katkısı gelecek on yılda santrallerden kat kat daha fazla olacağı kesindir. İlçemiz turistik özellikleri itibarıyla bakir sayılabilecek bir doğaya sahip olmakla birlikte keşfedilmemiş nice güzellik ve özelliklere de sahiptir. Akarsuları, yaylaları, buzul gölleri, flora ve faunası, likapası, dağ horozu, balı, vadileri ve termal suyu bunlardan sadece bir kaçıdır. Yörenin bu özellikleri göz önünde bulundurularak yayla turizmi, dağcılık, termal turizm, rafting, kuş gözlemciliği, kış turizmi, yamaç paraşütü, doğa, manzara ve macera turizmi gibi alanların geliştirilip tanıtılması ülkemizin ve yöre insanının lehine olacaktır. İstihdam açısından uzun vadede bölge halkına hiçbir kazancı olmayan bu yatırımlar ile bir kısım şirketler kar miktarlarını arttırırken bölgenin en etkili doğal kazanımı olan bu derelerin yokedilmesi ile bu bölgelerde dereler üzerinde planlanan ve bölge halkına istihdam açısından fazlasıyla yarar sağlayacak tüm turizm faaliyetleri bir kalemde çizilmiş olacaktır.

Eşiz güzelliğiyle büyük bir turizm potansiyeline sahip olan ilçemiz gelecekte yöremizin en önemli turizm merkezi olmaya adaydır. Daha şimdiden ovit dağı ve çevresi Bakanlar Kurulu kararıyla Türizm Bölgesi ilan edilmiştir. Ülkemizdeki kaplıcalar içerisinde mineral açısından en zengin ve yüksek değerde olan (67 C0, 4.500-5.000. mgr/lt) bir kaplıca tesisimiz hizmete açılmak üzeredir.

Ayrıca Ovit Dağı ve diğer yüksek kesimlerde kayak sporu yapılacak potansiyel mevcuttur. Ovit Dağı tünelle geçilecek, Erzurum’u Karadenize bağlayacak en kısa yol ilçemizden geçmiş olacaktır. Eşsiz güzelliğimizin en önemli unsuru olan derelerimiz elektrik enerjisi üreteceğiz diye yanlış projelerle yok edilmeye çalışılmaktadır. Bu yok edilişe hep birlikte karşı durmak zorundayız. Yol yakınken kararlılığımızı ortaya koymalıyız.

“Derelerimize ve geleceğimize sahip çıkalım”

Recep COŞKUN

İKİZDEREDERNEKLER FEDERASYONU
Yön. Kur. Üyesi

1 yorum:

Adsız dedi ki...

DERLERİMİZ ÖZGÜR AKSIN BAŞLARIM SANTRELİNE...